Arapçadan Türkiye Türkçesine Geçmiş Sözcüklerde Görülen Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları

Author:

Number of pages:
441-461
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 30

İnsanın bir yetisi sonucunda birer iletişim aracı olarak ortaya çıkmış diller gelişim tarihleri boyunca sürekli etkileşim içinde olmuşlardır. Boyutları dilden dile farklılıklar gösteren bu etkilenmeler genellikle kültürel etkileşimin de bir sonucu olarak genellikle sözcük alış verişi düzeyinde meydana gelmiştir. Kültürel etkileşim yoluyla birçok dilde olduğu gibi Türkiye Türkçesine de, çeşitli dönemlerde, farklı dillerden sözcükler yerleşmiş ve bu ödünç sözcükler zamanla dilimizin söz varlığının bir parçası olarak günümüze kadar gelmiştir. Türkçenin ilk yazılı örneklerinden bugüne, çeşitli dönemlerde farklı dillerden Türkçeye dâhil olmuş alıntı sözcükler, o dönemde geçerli olan Türkçe kurallar doğrultusunda değişmelere uğramıştır. Bu değişmeler genellikle ünlüler ya da ünsüzler düzeyinde meydana gelen fonetik değişmelerdir. Alıntı sözcüklerde görülen fonetik değişmeler aslında her dilin kendi ses dizimsel dinamiklerinin ve kurallarının bir sonucu olarak genellikle en az çaba yasasının etkisi ile ortaya çıkmaktadır. Daha kolay söyleme yönünde gelişen bu fonetik değişmeler hem o dilin asıl sözcüklerinde hem de başka dillerden o dile yerleşmiş alıntı sözcüklerde meydana gelmektedir. Dil kurallarının alıntı sözcükleri de kapsayacak şekilde genelleşmesi dillerin alıntı sözcükleri de kendi söz varlığı içine alabilme çabasından kaynaklanmaktadır. Kültürel gelişme ve değişmeler sonucunda dile giren yeni kavramlara her an yeni karşılıklar türetmenin zorluğu, başka dillerden sözcük almayı gerektirmiş ve sözcük alımı daha çok etkilenilen kültürü taşıyan dillerde olmuştur. Bu nedenle de Türkiye Türkçesi, çoğunlukla İslamî değerlerin taşıyıcısı konumunda olan Arapçadan sözcük ödünçlemiştir. Genellikle X. yüzyılda Arapçadan Türkçeye girmeye başlayan ve XIII. yüzyıldan itibaren de sayısı artarak daha geniş bir kullanım alanı bulan alıntı sözcükler günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Bu uzun süreçte ana dilin kuralları çerçevesinde alıntı sözcükler değişmişlere ve bir ölçüde Türkçeleşme yolunda fonetik farklılaşmalara uğramışlardır. Oğuzcaya dayalı olarak Anadolu’da, XIII. yüzyıldan itibaren yeni bir edebî dil varlık göstermiştir. Bugün genellikle Eski Anadolu Türkçesi olarak adlandırılan, XV. yüzyılın sonlarından itibaren yerini Osmanlı Türkçesine bırakan bu edebî Türkçe günümüzde Türkiye Türkçesi olarak adlandırılmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin resmî dili olan Türkiye Türkçesi gelişim süreci boyunca bazı dillere sözcük verirken bazı dillerden de çeşitli oranlarda sözcük almıştır. Bugün dilimizin söz varlığı içinde değerlendirilen ödünç sözcüklerin bir kısmı Arapçadan ödünçlenmiş olanlardır. Bu sözcüklerin çoğunun Türkiye Türkçesinin doğal dil kurallarına ve imlasına uyumlu olarak kullanıldıkları, temel dilin etkisi altında, seslik düzeyde, çeşitli değişmelere uğradıkları görülmektedir. Arapçadan ödünçlenmiş sözcüklerde ünsüzlerle ilgili olarak meydana gelen ses olaylarının büyük bir kısmı Türkiye Türkçesinin kendi iç ve dış dinamiklerine göre açıklanabilmektedir. Türkiye Türkçesinin ünsüz diziminde diğer dillerde olmayan bazı kurallar söz konusudur. Bunlardan en önemlileri ikiz ünsüz kullanılmaması, sözcük sonunda ötümlü-süreksiz ünsüzlerin sözcük sonunda bulunmaması, sözcüklerin bazı ünsüz çiftleriyle bitmemesi ve bazı ünsüzlerle sözcüklerin başlamamasıdır. Türkçeye özgü bu özelliklerin alıntı sözcüklerde de etkili olduklarını ve bazı fonetik değişmeleri tetiklerini görmek mümkündür. Bu çalışmada dilimize Arapçadan girmiş ödünç sözcüklerin, ünsüz düzeyinde ne tür değişimler geçirdikleri ele alınmış, ünsüzlerle ilgili bu değişmelerin hangi eğilimlerden kaynaklandıkları ve genelleşme düzeyleri Türkçe Sözlükten elde edilmiş verilerle ispatlanmaya çalışılmıştır.

Keywords


Languages, which emerged as result of a human ability and has functioned as tool of communication, have always been in a state of interactions throughout their history. These interactions varied according to languages and generally occurred in the form of word exchanges as a result of cultural interactions. This was also the case for the Modern Turkish, which adopted words from various languages in various periods. These loanwords have survived to the present day as part of Turkish vocabulary. From the earliest written examples to the present, loanwords have undergone changes according to the grammatical rules of the Turkish language in the corresponding period. These changes are usually phonetical changes that are related to vowels or consonants. Phonetical changes in the loanwords occur as a result of phonological dynamics of a certain language and with the influence of the least effort rule. These phonetical changes that take place due to the easier enunciation principle occur both in the words of a particular language and in the words borrowed from other languages. Generalization of linguistic rules to include loanwords originate from the effort to adopt them into its own vocabulary. The difficulty of creating equivalents to the newly-acquired concepts that happen as a result of cultural changes led to the necessity to borrow words from other languages and borrowing words happen in the languages that transmit the culture which influences other cultures. Hence, Modern Turkish has borrowed words mostly from Arabic which transmits Islamic values. The loanwords that generally began to enter into Turkish from Arabic in the tenth century and be used extensively from the thirteenth century onwards have survived to the present day. In this long period, they have changed in accordance with the rules of Turkish and undergone phonetical changes, which eventually made them part of the Turkish vocabulary. A new literary language based on the Oghuz language began to emerge in Anatolia from the thirteenth century onwards. This literary Turkish that is generally called Old Anatolian Turkish and began to be replaced by Ottoman Turkish from the late fifteenth century onwards is called Modern Turkish today. Modern Turkish, the official language of the Turkish Republic, have lent words to some languages and have borrowed words from them in varying degrees throughout its developmental process. Some of the loanwords that are considered a part of Turkish language today are from Arabic. Most of these loanwords are used in accordance with the natural linguistic rules and spelling of Modern Turkish with only various phonetical changes under the influence of the recipient language. Most of the the phonetical changes in the consonants of Arabic loanwords can be explained by the internal and external dynamics of Modern Turkish. Modern Turkish have some rules of consonantal phonology which other languages do not. The most important of these are that Modern Turkish does not use double consonants, words do not end in vocalized tenuis and some consonant pairs, and words do not begin with certain consonants. These features specific to Modern Turkish have an impact on loanwords as well and lead to some phonetical changes. In this study, the kind of consonantal changes Arabic loanwords in Turkish have undergone, what tendencies cause these changes and the levels of generalization have been proved by using the data obtained from the Turkish Dictionary.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 542
Number of downloads 350

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.