Dini Radikalizmin Nedenlerini Tersinden Sorgulamak: Milli Görüş Neden Radikalleşmedi?

Author:

Number of pages:
11-28
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 8

İslamcılık,19. yy’den itibaren varlık göstermeye başlamış ve dünyada Arap Yarımadasında Müslüman Kardeşler, Hint alt kıtasında Cemaat-i İslami ve Anadolu İslamcılığı olmak üzere üç ana kol üzerinden biçimlenmiştir. İlk kez Osmanlı İslamcıları ile görünürlük kazanan Anadolu İslamcılığı, Cumhuriyetin ilanıyla bir dönem perde arkasında faaliyet gösterirken, 1969 yılında Necmettin Erbakan’ın Konya’dan bağımsız milletvekili olması ve Milli Görüş’üteşkilatlandırmaya başlamasıyla resmileşmiştir. Türkiye’de faaliyet gösteren pek çok İslamcı yapıdan farklı olarak Milli Görüş’ün en önemli özelliği, toplumsal şiddet olaylarının en yoğun olduğu zamanlara ya da İran devrimi ile birlikte aktivistleşen İslamcı gündeme rağmen, hiçbir dönem şiddete bulaşmaması ve demokratik sistem içinde kalarak iktidara gelebilmiş olmasıdır. Dört partisinin (Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet Partileri) kapatılmış olması karşısında da tavrını değiştirmeyen Milli Görüş, bütün İslamcı yapılar içerisinde önemli ve ayrıcalıklı bir laboratuvar olma özelliği taşımaktadır. Bu çalışmada dini radikalizmin kuramsal çerçevesinden yola çıkılarak ortaya konulan temel iddia; İslami siyasal perspektifin doğru yönlendirildiği takdirde, radikalizm üretmeyeceği ve örnek olarak da Milli Görüş’ün gösterilebileceğidir. Bu kapsamda Milli Görüş’ün radikalleşmemesinin altında yatan nedenler dört ana başlıkta incelenecektir: Türkiye’nin özgün koşullarından kaynaklanan nedenler, liderlik faktörü ve İslam’ı algılama biçimi, teşkilatlanma, ve son olarak Milli Görüş’ün ideolojik verileri. Çalışma kapsamında bu dört temel noktadan hareketle, Milli Görüş’ün diğer İslamcı/İslami yapılardan ayrıldığı noktalar ortaya konularak dini radikalizmin engellenmesine yönelik nesnel çıktıların sağlanması amaçlanmaktadır.

Keywords


Islamism has come out since 19th century and formed in three branches in the world namely “Muslim Brother”s in Arabic Peninsula, “Cemaat-i Islami” in Indian subcontinent and Anatolian Islamism. Anatolian Islamism, which became visible firstly by Ottoman Islamists, became active at the backstage for a while after the proclamation of the republic. After Necmettin Erbakan had become independent member of the parliament from Konya in 1969, he started to organize “Milli Görüş” and then it became official. Unlike many Islamic formations which are active in Turkey, the most important feature of “Milli Görüş” is that it hasn’t involved in violence, even during the times when social violence were very intense or during the time when Islamic agenda became activist with Iran revolution, and it came into power by staying at democratic system. Milli Görüş which didn’t change his attitude, even though four of his political parties (National Order Party, National Salvation Party, Welfare Party, Virtue Party) were closed, has an important role and has a feature of being a distinguished laboratory in all of the Islamic formations. Starting out from the theoretical framework of religious radicalism, the main argument of this study is that, if Islamic political perspective is led properly it won’t bring radicalism and “Milli Görüş” can be shown as a sample. With in this context, the reasons behind the radicalization of “Milli Görüş” will be studied in four main points. The reasons generating from the Turkey’s typical conditions are the factor of leadership and the approach of perception of Islam, organization and the lastly Milli Görüş’s ideological data. Within the content of the study starting out from these four main points, by putting forward the differences of Milli Görüş from the other Islamist/Islamic formation, it is aimed to reach objective outcomes to prevent religious radicalism.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 926
Number of downloads 385

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.